Yaşam

ALİ YERAL : “DİYANET NE İŞ YAPAR?”

ALİ YERAL : “DİYANET NE İŞ YAPAR?”

Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) Başkanı Ali Yeral, Suriye’ye dayatılan çok uluslu kirli savaşla başlayan ve 8 Aralık 2024’ten şu ana kadar da tüm dünyanın gözü önünde alenen kesintisiz zirve yapan Alevi katliamına sessiz kalan Diyanet İşleri Başkanlığını eleştirdi.

Yeral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Malumunuz Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), Türkiye devletini kuran M. Kemal Atatürk tarafından 1924’te kuruldu. Bu birimin ana gayesi; Türkiye’de İslam diniyle ilgili işleri yürütmek, toplumu dini konularda hurafelerden uzak sağlam bilgilerle aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmektir.

Ülkemizin dar boğaz ekonomisine rağmen, 5 bakanlık kadar devasa bütçesi olan ve Ekim 2024 itibariyle 143 binden fazla memur ordusunda bir tek Alevi bile barındırmayan bu kurum, her nedense son zamanlarda son model Mercedes zırhlı araçlarla, keyfi tasarruflarla, israflı / şatafatlı hayatla ve tuhaf fetvalarla gündemdedir.

2011’de BOP projesi dâhilinde kardeş ülke Suriye’ye dayatılan çok uluslu kirli savaşla başlayan ve 8 Aralık 2024’ten şu ana kadar da tüm dünyanın gözü önünde alenen kesintisiz zirve yapan Alevi katliamını, (DİB)’in görüp duymaması imkânsızdır. Kameralar önünde en ağır hakaret ve küfürlerle Alevilere işkence etmek; onları hayvanlar gibi havlama ve anırmaya zorlamak; yüz binlerce Alevi’yi devlet memurluğu ile işinden atmak; Alevilerin tlf. para, altın, ev ve arazilerine el koymak; enbiya, ashap ve evliyaların türbelerini yakıp bombalarla havaya uçurmak; katliamda kadın – erkek, büyük – küçük, çocuk – bebek ayırt etmemek; yüz binden fazla Alevi’yi tekbir eşliğinde kör bir bıçak veya kurşunla öldürmek; öldürdükleri mazlum insanların organlarını kesmek, üzerlerinden araçlarla geçip cesetleri parçalamak, peşinden ateşle yakmak veya denize dökmek; ele geçirdikleri evli – bekar Alevi kadın ve kızlarını esir cariye olarak teröristlere dağıtmak veya köle pazarlarında mezatla satmak karşısında, DİB’in bırakın itiraz edip fetva vermesini gıkını bile çıkarmaması, sizce normal midir?..

Kızılay, Yeşilay, trafik, bitki, orman, kedi, köpek ve bir sürü konu hakkında Cuma hutbesi okutan ve fetva veren DİB’in, hemen yanı başımızda Suriye’de tüm ümmetin birliğini sarsan ve bölünmüş ailelerle öz akrabalarımız olan Alevilerin 2011’den şu ana kadar din adı altında tekbir eşliğinde boğazlanmasını ve yeryüzünden silmek için, cami hoparlörlerinden cihat çağrısı yapan hindu yamyam Emevi – Süfyani – Mervaniler hakkında diyecek hiçbir şeyleri yok mu? Yoksa atalarımızın dediği gibi; “Sükût ikrardan gelir” diyerek, bunlara kâni ve razı mıdır? Kaldı ki, esenlik, barış ve selamet manasına gelen Yüce İslam dinimiz, savaşlarda bile; çocuk, kadın, ihtiyar, din adamı ve sivilleri öldürmeyi yasaklamışken, gayrimüslimlerin mabetleri, hayvanları, ormanları ve binalarına zarar vermeyi haram saymışken, maalesef yüce dinimizi şiddet, işkence, savaş, gözyaşı, kan, ölüm ve terörizmle eşleştirdiler.

Tarihin benzerini, sadece melun cetleri Yezit’in Kerbela’da Hz. Peygamberin mutahhar Ehl-i Beytine reva gördüğü böylesi bir Alevi soykırımında kuru bir kınama yerine, üç maymunu oynayarak, zımnen rıza ve cevaz veren, bu necip ve mazlum milletin boğazı ile çocuklarının ekmeğinden kestiği paralarla şatafat yaşayan DİB, bir kez daha dibe vurmuştur. Biz tüm Aleviler ile mezhepçi ve kindar olmayan vicdanlı tüm kesimler, maddi – manevi, dünyevi – uhrevi, İslamî – insanî hiçbir hakkımızı helal etmiyoruz. Şahit ol Allah’ımız, şahit olun vatandaşlarımız!..” ifadelerine yer verdi.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL