Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2 Nisan 2020’de yaşanan feci kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve kazada yaralananlar İskenderun Gazeteciler Cemiyetinde Gazetecilerle bir araya geldi.
Kaçış Rampası yapılması konusunda yetkililere çağrıda bulunan kazazedeler ve yakınları seslerinin duyulması ve taleplerinin unutulmaması için İskenderun Gazeteciler Cemiyeti (İGC)’yi ziyaret ederek, konu ile ilgili basın açıklaması yaptılar.
KAZAZEDE İBRAHİM YILDIRIM, “BİZ, BU DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!”
Kazada eşi, kardeşi ve yengesini kaybeden, kendisi de yaralı olarak kurtulan İbrahim Yıldırım, Yıllar geçmesine rağmen bölgede bir Kaçış Rampası yapılmadığını vurgulayarak, “Benim bulunduğum araçtaki 3 kişiyi bu kazada kaybetmiştik. Bizim dışımızda Baba-Oğul hayatını kaybetmiş. Kazadan sonra benim gibi yaralı olarak Yoğun bakıma kaldırılan bir arkadaşımızda maalesef hayatını kaybetti. 25 kişi de yaralı vardı. Araçlardaki maddi hasarların haddi hesabı yok. Yaralılardan bir tanesi de maalesef ömür boyu engelli olarak yaşamak zorunda kaldı. Geriye dönüp baktığımızda ilk olarak 1994 yılında Pac Meydanında bir kamyon kırmızı ışıkta duran araçlara çarpmıştı. 1994’ten bu yana 2020’ye kadar 6 yıl geçmiş. 94’ten bizim kazaya kadar aynı cadde üzerinde, aynı sebeple gelişen 8 kaza olmuş. Bu arada, bizim kazadan sonra 3 defa kaza riski atlatmışız. Halen, 15 Km. iniş boyunca freni boşalacak araçların kaçması için herhangi bir yer yapılmış değil. Biz bu kazadan sonra öğrendik ki, iniş aşağı bile kaçış yolu yapılabiliyor. Karayollarının bunu bilmemesinin imkanı ihtimali yok. Bizim araştırıp bulduğumuzu onlar hayli hayli bilir. Ama maalesef bugüne kadar herhangi birşey yapılmış değil. Bu söz konusu projeler İskenderun’lunun can kaygısı olmadan yaşaması hakkını alıncaya kadar biz bu davanın takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
AVUKAT ÖMER DÜZEL, “BAŞKA CANLAR YANMASIN, YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ!”
Avukat Ömer Düzel’de Hukuki olarak, sürücü ve şirketin ceza aldığını belirterek, “Eksikliklerin hiçbiri halen giderilmiş değil. Buraya kaçış rampasının yapılmaması ihmalden başka boyuta gitmiş durumda. O yüzden, biz de itirazlarımızı yaptık. Karayolları Genel Müdürlüğünün de kusuru olduğunu düşünüyoruz. Kazadan hemen sonra oraya levhaların asılması da yine kusurun aslında üstü kapalı olarak kabulü, Polis Kontrolü Covid uygulamasının yapıldığı yerde maalesef neticenin bu kadar ağır olmasına neden oldu. Bu da bizde Emniyetin de kabulünde. Ancak, bu yönde yapılan itirazlarımıza rağmen raporlarda bir türlü kusur atfı yapılmadı. Biz Yargıtay aşamasında yine bu itirazlarımızı yapacağız. Yargıta’da olmazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Amacımız ceza değil, Bu bir memleket meselesi. Başka canlar yanmasın. Hatay Bölgesindeki yetkilileri bu konuda göreve davet ediyorum. Bu konuyu kim çözüme kavuşturursa, memlekete yaptığı hizmet çok büyük olacaktır.” açıklamasında bulundu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)